İdare Hukuku
İdare hukuku kamu yöntemi içerisinde bulunan kurum ve kuruluşların işleyişlerini, kişilere olan yetki ve sorumlukları inceler. Temelini anayasadan alan bu hukuk disiplininin amacı, kamu yararını gerçekleştirmek ve idarenin işleyişini belirlemektir.
Bundan dolayı da idarenin gerçekleştireceği idari işlemler, gerçek ve tüzel kişileri de yakından ilgilendirmektedir. İşlemlerin hukuka aykırı olması durumunda, aykırılıkların giderilmesi bu hukukun alanına girer.
İdare hukuku kapsamında açılabilen davalar:
- İptal Davaları
- Kentsel Dönüşüm Hukuku ve İptal Davaları
- Tam Yargı Davaları
- Devletin Özel Mülkiyetindeki Taşınmazlar İçin Düzenlenen Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesinin İptali Davaları
- Belediye Cezalarına Karşı Açılan İptal Davaları
- İdarenin Düzenleyici İşlemlerinin İptali Davaları
- Kamu İhaleleri Konusunda Danışmanlık ve Meydana Gelebilecek İhtilafların Mahkeme Önüne Taşınması Durumlarında Dava Takibi
- Diğer Kanunların Açıkça İdare Mahkemesini Görevlendirdiği Davalar
- Tahkim Yolu Öngörülmüş İmtiyaz Şartlaşma ve Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklardan Hariç, Kamu Hizmetlerinin Birinin
- Yürütülmesi Adına Uygulanan İdari Sözleşmeler Sebebiyle Taraflar Arası Çıkan Anlaşmazlıklara İlişkin Tüm Davalar
İdare Mahkemesi Yargılama Sistemi Nasıldır?
İdare mahkemeleri, yazılı yargılama sistemine göre yargılama yapmaktadır. İdari yargılamalarda inceleme ve analizlerin tamamı evraklar üzerinden gerçekleştirilir. İdare mahkemesi, idari davaların açılmasından sonra davayla ilgili gerekli olan tüm bilgi ve belgeleri talep edebilir.
Dava tarafları idari davayı açtıktan sonra, bu davalara ilişkin olarak delillerin tespitini istemek için Danıştay ve Vergi Mahkemeleri’nden talep edebilir. Bu mahkemelerde tüm yargılama sistemi evraklar üzerinden yapılmaktadır.
Bundan dolayı da tanık dinlenmesi ya da ifade alınması söz konusu değildir. Fakat bazı davalarda belgeler ve veriler toplandıktan sonra bilirkişi görüşüne başvurulabilir. İstisnai davalarda ise ivedi yargılama usulü kullanılması mümkün olabilmektedir.